SÜT KANSER VE HASTALIK KAYNAĞI, HORMONLARI OLUMSUZ ETKİLİYOR İDDİALARINA YANITLAR
Haydar Yılmaz
Genel olarak süte karşı kampanyaların çeşitli iddialar ve gerekçeleri bulunmaktadır
Bunları açıklamaya ve yanıtlamaya çalışayım .
1. Sütte laktoz var
Laktoz sindirilemiyor
O yüzden zararlı iddiası
.
Evet sütteki laktoz sütün karbonhidratıdır,yani şekeridir..
Genel olarak insanlarda LAKTAZ enzimi vardır .
Sütü içtklerinde laktaz enzimi laktozu parçalar ve sindirilebilir hale getirir.
Bazı insan topluluklarında LAKTAZ enzimi genetik olarak bulunmaz.
Orta Asya topluluklarında ve bizim gibi ataları Orta Asyadan gelenlerde % 90 ile % 80 oranlarında,
Çinlilerde ve Afrikalılarda % 100 oranında laktaz enzimi bulunmaz!.
Süt içtiklerinde laktoz parçalanamayınca , laktoz toksik maddeye dönüşür gaz ve şişkinlik oluşur .
Atalarımız olan Orta Asya toplulukları sütü içemeyince sütü fermente etmeyi çeitli tesadüfler ile geliştiriyorlar
Önce kımız , sonra kefir ve yoğurt , daha sonra peynir mayalamayı öğreniyorlar. 5000 yıl boyunca fermente süt ürünleri ile beslemektedirler.
Ne oluyor fermentasyonda?
Laktaz enziminin parçalama işini yararlı ve probiotik bakteriler yapıyor , Laktoz duyarlılığı olanlar bu yüzden süt içmemeli , ama fermente süt ürünlerini bol bol tüketmelidirler.Sütteki protein ve minerallerin yanısıra yararlı ve probotik bakterilerden maksimum oranda yararlanma olur.
2. Sütte kazein proteini var.
kazein betakazomorfine dönüşür.
O yüzden zararlıdır iddiası...
.
Kazein sütteki en önemli besleyici protein
Peynirin ise tamamıdır :
UHT içme sütü proseslerinde kazein yüksek sıcaklık ve yüksek basınçla deforme olur , Bu yüzden midede betakazein , betakazomorfin-7 e dönüşür
Ayrıca A1 sütleri denilen inek, koyun, manda sütlerindeki kazein büyük moleküllüdür , ama iddia edildiği gibi betakazomorfin-7 e dönüşmez , sadece bebeklerde sindirimi zor olur , o zaman keçi sütü devreye girer. keçi at, eşek ve deve sütlerindeki kazein küçük moleküllüdür , süt içerken kolay sindirilir .
Sürekli yazdığımız diğer en önemli olgu ; fermentasyon
Yoğurt veya probiotik yoğurt yapımında inek,koyun, manda veya keçi, deve, eşek sütleride kullanılsa kazein büyük moleküllü veya küçük molekülüde olsa fermentasyonda yararlı yoğurt bakterileri ve probiotik bakteriler kazeini parçalarlar ve sindirilebilir formlara getirilirler, çok kolay emilim yapılabilir kazein proteini ve tam beslenme sağlanır kazeinden ..
Ama UHT içme sütü zaten hiç içilmemelidir .
3. Sütte Östrojen ve Progesteron hormonları en üst seviyededir
Sütteki bu yüksek hormon içeriği, insanların kanser olmasını sağlamakta ve kadın hormonlarını bozmaktadır ..iddiası
.
İçme sütü tüketimi, özellikle hormon tedavisi almayan postmenopozal (menopoza girmiş) kadınlarda, muhtemelen süt ürünlerinin cinsiyet hormonu içeriğiyle ilişkili bir bulgu olan, daha büyük bir endometrium kanser riski ile ilişkilendirilmiştir.
Süt ürünleri veya laktoz tüketiminin yumurtalık kanseri riskini arttırdığı varsayılmıştır, ancak bu konuda kapsamlı bir analizde hiçbir ilişki görülmemiştir.
Bunun tam aksine, meta-analizlerde ve birincil verilerin birleştirilmiş analizlerinde süt tüketimi, potansiyel olarak yüksek kalsiyum içeriğinden dolayı kolorektal (kolon ve rektum) kanser riski ile ters orantılıdır ve kolon ile rektum kanserlerinde önleyici ve koruyucudur.
Mevcut literatürün önemli bir sınırlaması, orta yaş ve üzeri kişiler arasında hemen hemen tüm prospektif çalışmaların başlatılması, buna karşılık birçok kanser riski faktörünün çocukluk veya erken erişkin yaşamında çalışmasıdır.
Ergenlerde yapılan diyetlerle ilgili bir çalışmada, süt alımının gelecekteki meme kanseri riski ile ilgisiz olduğu gösterilmiştir.
Genel olarak kanser riski olanlarda aşırı içme sütü tüketiminin prostat ve meme kanseri riskini arttırmasının altında yatan mekanizma, kan insülin benzeri büyüme faktörü-I (IGF-I) üzerindeki etkileri ile açıklanabilir.
O yüzden bu tip kanserlerde içme sütü önerilmez.
.
4. İçme süt tüketimi ile alınan östrojen ve progestron hormonları, kandaki hormon seviyesini veya üreme sağlığını olumsuz etkiliyor ..iddiası..
.
Slovenya’nın Ljubljana şehrinde yapılan bilimsel bir araştırmaya göre, süt tüketimi ile alınan östrojen, kandaki hormon seviyesini veya üreme sağlığını etkilemiyor.
Journal of Dairy Science dergisinde yayınlanan çalışmada araştırmacılar, hamile ineklerin sütünde bulunan östrojen seviyesinin 100 katında dahi, kandaki hormon seviyelerinin ve üreme organlarının etkilenmediğini belirledi.
Yüksek miktarda östrojen içeren inek sütünü tüketmenin, insanların kanındaki hormon seviyesini etkileyerek bazı kanser türlerinin riskini arttıracağı yönünde endişeler vardı.
Büyükbaş hayvanların sütünde doğal olarak oluşan östrojenlerin bulunduğu biliniyor.
Östrojenin sütteki seviyeleri, inek hamile olduğunda artıyor.
Araştırmada yer alan, Ljubljana Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Preklinik Bilimler Enstitüsü’nden Tomaz Snoj, çalışma hakkında bilgi verdi:
Araştırmada, farklı seviyelerdeki östrojenin plazmadaki doğal estron E1 ve E2’yi, dişilerdeki rahim ağırlığını, testosteron seviyelerini, testis ağırlığını ve erkek farelerde sperm kesesi ağırlığını nasıl etkilediği incelendi.
Elde edilen sonuçlar, hamile bir inekten sağılan sütü tüketmenin farelerdeki E1 ve E2 seviyelerini etkilemediği görüldü.
Süt tüketiminin dişi ve erkek farelerdeki üreme organı ağırlığını da etkilemediği belirlendi.
SONUÇ:
GDO SOYA lobisi dünyada soya sütünü pazarlayabilmek için 15.000 yıldan beri insan beslenmesinde rol oynayan sütü hastalıkların kaynağı göstermeye çalışıyor.
Kanser yapıyor, hormonları değiştiriyor iddiaları ile GDO lu soya sütünü öncelikle veganları etkileyerek tercih edilmesi için manipulasyonlar üretiyorlar .
Maalesef bazı tıp uzmanları bu küresel GDO oyunun gönüllü avukatlığını yapmaktadırlar.
Kaynak : https://www.facebook.com/groups/probiyotikmutfak/permalink/1271669633215809
